Avrupa Parlamentosu’nun talebiyle AB kurumlarının hazırladığı “Küresel Trendler 2030” raporunda; Türkiye’nin küresel bir güç olabileceği ancak “iten ve çeken faktörler” nedeniyle Türkiye’nin AB üyesi olup olmayacağını tahmin etmenin zor olduğu belirtildi.
AB Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü’nün öncülüğünde, 40 kadar uzmanın katkıda bulunduğu pilot projenin ürünü olan raporda, 2030’da dünyadaki hiçbir devletin hegemonya kuramayacağı çok kutuplu bir yapının varlığı öngörülüyor.
Türkiye’nin küresel rolünün ise, uluslararası alanda ortaklarıyla birlikte çıkarlarını kovalama becerisine bağlı olduğu belirtildi. Raporda Türkiye ile ilgili şu görüşler yer alıyor: “NATO, G-20, İslam İşbirliği Teşkilatı gibi uluslararası yapılara üyeliği ve olası AB üyeliği muhtemelen Türkiye’nin uluslararası rolünü güçlendirecektir. AB üyeliği Türkiye’nin demokratikleşmesine ve güçlendirilmiş uluslararası statüsüne ciddi katkı yapacaktır. İten ve çeken faktörler nedeniyle Türkiye’nin AB üyesi olup olmayacağını tahmin etmek zor. Türkiye hızla değişen Ortadoğu’da çıkarlarını ileri götürmek için farklı ülkelerle çalışmayı tercih edebilir, fakat bunun AB entegrasyonuna alternatif olması muhtemel görünmüyor. Türkiye orta güç kariyerinde ilerlemek için çözülmemiş azınlık sorunları, enerji bağımlılığı, çevrenin korunması açısından sürdürülemez kalkınma modeli, doğal kaynakların kötü yönetimi, insani gelişimdeki noksanlıklar ve yıkıcı depremlere hazırlıksızlığı dâhil kilit zayıflarını düzeltmelidir.”
Raporun diğer dikkat çekici saptamaları da süper güçlerle ilgili. 2030’da Çin’in ABD’yi geride bırakarak dünyanın en büyük ekonomisi olacağı kaydedilirken; ABD’nin de en büyük askeri güç olacağı öngörülüyor. Rusya ve Japonya’nın ise “büyük güç” statülerini kaybedecekleri belirtildi.
Sıla Sezge ÇINAR
UİÇ Stajyeri