2011 Barış Raporu Tanıtıldı

Almanya’nın önde gelen beş “barış araştırmaları” enstitüsü, başkent Berlin’deki basın evinde 2011 Barış Raporu’nu tanıttı. Arap ülkelerindeki değişim rüzgarı, Libya’daki gelişmeler ve Avrupa Birliği (AB) içindeki krizleri değerlendiren enstitüler,

AB üyelerinin sadece kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmesinin yanlış olduğunu, Avrupa barış projesi’nin yeniden canlandırılarak yeni ivme kazandırılması gerektiğini belirtti. Uzmanlar ayrıca Arap ülkelerindeki istikrarsızlık ortamının gelişmesinde AB’nin suç ortağı olduğunu savunarak, yersiz İslamcı korkulara kapılmadan değişimi aktif desteklemelerini istedi.

Duisburg merkezli Gelişme ve Barış Enstitüsü (INEF), Hamburg Üniversitesi bünyesindeki Barış Araştırmaları ve Güvenlik Politikaları Enstitüsü (IFSH), Hessen Barış ve Çatışma Araştırmaları Vakfı (HSFK), Protestan Kilisesi Araştırmalar Merkezi (FEST) ve Bonn Uluslararası Silahsızlanma Merkezi (BICC) tarafından ortaklaşa hazırlanan Barış Raporu’nun tanıtımında bilim adamları, Avrupa’nın petrol ve gaz için despot hükümetlerle işbirliği yaptığına, bundan dolayı onlarla suç ortağı konumunda olduklarını savundu. Kriz ortamında olan ülkelere silah ihracatının yasaklanmasını talep eden uzmanlar, Avrupa’nın demokrasi deneyimini bu ülkelerle paylaşması gerektiğini belirtti. Arap ülkelerinde değişim dalgasının başlamasından sonra “mülteci ve İslamcı” korkularına kapılarak değişime destek verilmemesinin yanlış olduğunun altını çizen bilim adamları, AB’nin sınır koruma teşkilatı Frontex’in çalışma tarzını da eleştirdi. Frontex’in bazı uygulamaları ne devletler hukukuna, ne de insan hukuku şartlarına uygun olduğunu belirten uzmanlar, Avrupa’nın mantıksız mülteci korkusunu dile getirdi.

Avrupa’nın göçe ihtiyacı sadece ekonomik açıdan değil, demografik açıdan da çok önemli olduğunu belirten bilim adamları, Avrupa’daki ülkelerin bu gerçeği tam anlamış olmadığını dile getirdi. Almanya örneğinde beyin göçünden bahseden uzmanlar, Almanya’da 1994 yılından bu yana ülkeden giden yüksek kalifiye elemanların sayısı ülkeye gelenlerden fazla olduğuna dikkat çekti. ‘İslam Almanya’nın bir parçası değildir’ tespitinin yanlış olduğu belirtilen raporda, İslam’ın Almanya’nın bir parçası olduğu ve çok kültürlülüğün toplumsal gerçek olduğu savunuldu. Barış Raporu, Almanya’nın önde gelen beş araştırma enstitüsü tarafından hazırlanıyor. 1987 yılında ilk kez yayımlanan bu raporun 25. ‘si yayınlandı.

(tuicakademi, deutschwelle, cha)

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Yapay Zeka Diplomasisi: AI Diplomasisinin Yükselen Çağı

The Emerging Age of AI Diplomacy To compete with China,...

Kolektif Kimlik Bağlamında Sosyal Bütünleşme: Gezi Parkı Olaylarından Bir Perspektif

Fazilet Bektaş Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Özet Bu çalışma, uluslararası alan...

Teknolojinin İpek Yolu: Otoriterleşme ve Çin’den Dünyaya Uzanan Dijital Otoriteryanizm

Nazlı Derin Yolcu Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Özet Dünyada geçmişten günümüze...

Arap Baharı ve Demokratikleşme: Tunus ve Mısır’da Sivil Toplumun Karşılaştırmalı Rolü

Ayça Özalp  Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Giriş Demokratikleşme ve sivil toplum...