2000 Sonrası Dönemde Türkiye-Yemen İlişkileri

Türkiye-Yemen ilişkilerini birçok boyutta ele almak mümkündür. Ancak bunları kendi içerisinde birini devlet düzeyindeki ilişkileri içeren resmi ilişkiler, diğerini de ticari ve toplumsal düzeydeki ilişkiler boyutuyla incelemekte fayda vardır. Böylelikle Türkiye-Yemen ilişkilerinin her iki düzeyde de ciddi bir değişim geçirdiğini daha iyi ortaya koymak mümkün olacaktır. Resmi ilişkiler, diplomatik ve devlet düzeyindeki ilişkiler Yemen’deki Osmanlı mirasına rağmen Türkiye ile Yemen arasındaki hükümet düzeyindeki ilişkiler 1990’ların başına kadar istenilen düzeyde gelişme göstermemiştir.

20 Aralık 1986 tarihinde Başbakan Turgut Özal’ın Yemen ziyaretinin ardından 1988 tarihinde San’a’da ilk Türkiye Büyükelçiliği açılmıştır. İki Yemen’in 1990 yılında birleşmesinden sonra da Türkiye-Yemen ilişkileri düşük yoğunlukta seyretmeye devam etmiştir. İki taraf arasındaki ilişkiler ilk önce Temmuz 2005’te Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün İslam Konferansı Örgütü’nün toplantısı çerçevesinde düzenlediği Yemen ziyareti; ardından da Yemen Başbakanı Abdulqadir Bajammal’ın Türkiye ziyareti ve Ekim 2005’de Başbakan Erdoğan’ın Yemen ziyaretiyle değişmeye başlamıştır.

Yemen ziyareti hakkında basına bir demeç veren Başbakan Erdoğan “Bizler pek çok farklı alanda ilişkileri geliştirmek için Yemen tarafının gerçek arzusu olduğunu hissettik” demişti. Erdoğan ayrıca Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih ile olan görüşmesinin oldukça verimli geçtiğini ve Cumhurbaşkanı Salih’in iki ülke arasındaki ilişkilerin siyasi, ekonomik, ticari ve kültürel alanda geliştirilmesi için kendilerini teşvik ettiğini sözlerine eklemiştir. Karşılıklı heyetler arası ziyaretler 2008 yılının başında en üst seviyeye çıkmıştır. Bu çerçevede Yemen Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih, 25-26 Şubat tarihlerinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün resmi davetlisi olarak Türkiye’ye bir ziyaret gerçekleştirmiştir. Türkiye ile Yemen arasında cumhurbaşkanları düzeyinde gerçekleşen bu ilk ziyarette taraflar siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkilerin yanı sıra bölgesel ve uluslararası konular üzerine fikir alışverişinde bulunmuşlardır. Abdullah Salih’in ziyaretine üst düzeyde bürokratların yanı sıra iş adamları ve bakanlar da eşlik etmiştir. Abdullah Gül ile yapılan görüşmede Irak’taki sorunların yanı sıra Filistin sorunu, terörle mücadele, karşılıklı ticari yatırımların artırılması gibi konular da gündeme gelmiştir. Yemen Cumhurbaşkanı basına verdiği demeçte Yemen’in, Türkiye’nin Filistin sorununun çözümünde oynadığı role değindikten sonra Lübnan’daki cumhurbaşkanlığı krizinin aşılmasında oynadığı rolden de memnuniyet duyduğunu ifade etmiş ve Yemen’in Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine adaylığını açıklayan Türkiye’yi desteklediğini belirtmiştir. Cumhurbaşkanı Abdullah Salih’in ziyareti öncesi ise 7 Eylül 2005 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye-Yemen Karma Komitesi Üçüncü Dönem Toplantısı Protokolü”nün onaylanması işlemi gerçekleştirilmiştir. Protokol kapsamında ticari, kültürel, enerji, sağlık ve turizm gibi birçok alanda ortak çalışmaların yapılması kararlaştırılmıştır. 2009 yılında taraflar arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine dönük birtakım karşılıklı ziyaretin gerçekleştirildiği görülmektedir. Bu çerçevede Şubat 2009 tarihinde Dışişleri Bakanı Ali Babacan Yemen’e resmi bir ziyaret düzenlemiştir.

Özellikle Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın ziyareti sırasında Türkiye-Yemen ilişkilerinin geliştirilmesine dönük birtakım çabaların gösterilmesi konusunda tarafların görüş alışverişinde bulunmasından öteye gündeme Babacan’ın resmi karşılanma töreni damgasını vurmuştur. Uluslararası kamuoyu açısından ziyareti daha da önemli kılan gelişme Yemenlilerin Babacan’ı karşılarken Osmanlı Valisine uygulanan protokolü uygulaması olmuştur. Böylelikle Yemenli Arapların tarihsel olarak Osmanlı dönemiyle ilişki olarak bir kaygı taşımadıkları gibi söz konusu dönemin hatıralarını canlı tutukları algılaması oluşmuştur. Nitekim Yigal Schleifer tarafından Foreign Policy dergisinde yayınlanan “Osmanlılar Dirilişi” başlıklı çalışmada Babacan’a Yemen’de uygulanan Osmanlı Valisi protokolüne vurgu yapılarak Türkiye’nin Arap dünyasında artan etkisi bir kez daha gündeme getirilmiştir. Yemen’deki temasları sırasında Yemen Times’ın ilk kadın Genel Editorü Nadia Al Sakkaf’a bir mülakat veren Babacan iki ülke arasındaki ilişkilerin mükemmel derecede iyi olduğunu ifade etmiştir. Bakan Babacan’ın ziyaretinden kısa bir süre sonra da TBMM Başkanı Köksal Toptan ve beraberindeki milletvekili heyeti resmi davetli olarak Yemen gitmiştir. Parlamenterler arasındaki görüşmelerin ardından Yemen Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih’le de bir görüşme gerçekleştiren Meclis Başkanı Toptan iki ülke arasındaki diyalogun geliştirilmesinin önemi üzerinde durmuştur. Görüşme sırasında Yemen Cumhurbaşkanı Türkiye’nin Filistin politikasının önemini belirtikten sonra Gazze olayları sırasında Türkiye’nin oynadığı role vurgu yapmış ve bu konularda Türkiye ile iş birliği yapmak istediklerini ifade etmiştir. Nitekim resmi düzeyde ilişkilerin gelişmesi kısa sürede Türkiye’nin Yemen’de yaşanan şiddet olayları karşısındaki politikalarını da etkilemiştir. Yemen’de taraflar arasındaki gerginliğin tırmandığı günlerde Türkiye ilk başlarda sorunun bölgesel bir krize dönüşmesi endişesi taşımasına karşın doğrudan iç sorunlara müdahil olmamıştır. Bununla birlikte Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan resmi açıklamalarda Yemen’in toprak bütünlüğünün desteklendiği açıkça ifade edilmiştir.

Haziran ayında Şii güçler ile hükümet birlikleri arasındaki gerginliğin silahlı çatışmalara dönüştüğü günlerde 18 Haziran 2009’da Dışişleri Bakanlığı tarafından konuya dönük yapılan açıklamada “Türkiye, Yemen’in istikrarını, ulusal birliğini ve toprak bütünlüğünü desteklemektedir” ifadesi kullanılmıştır. Açıklamanın devamında “Kökleri uzun, ortak bir tarihe dayanan ve ilişkilerimizin mükemmel olarak tanımlanabileceği dost ve kardeş Yemen’de son aylarda meydana gelen, ülkenin siyasi istikrarını hedef alan şiddet olayları üzüntüyle karşılanmaktadır. Yemen’in istikrarı tüm bölgenin barış ve istikrarı için önem taşımaktadır” denmiştir. Yemen’de şiddet olaylarının yaşandığı Eylül ayında Yemen Cumhurbaşkanı ile bir telefon görüşmesi gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hem Abdullah Salih’i bir kez daha Türkiye’ye davet etmiş hem de Yemen’in ulusal birliği, istikrarı ve güvenliğine olan desteğini ifade etmiştir. Çatışmaların derinleşmesi üzerine ise 23 Eylül’de Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan bir açıklamada da şiddet olaylarından duyulan kaygılar ifade edildikten sonra Yemen’in ulusal birliği ve toprak bütünlüğü temelinde çözüme kavuşturulmasının desteklendiği ifade edilmiştir. Türkiye’nin Yemen hükümetine verdiği destek Dünya Gıda Programı tarafından uluslararası kamuoyuna duyurulan yardım çağrısına 100 bin dolar tutarında bir nakdi yardımla daha da somutlaşmıştır. Sonuç olarak Türkiye’nin Yemen’de meydana gelen şiddet olayları karşısında açıkça San’a hükümetini desteklemesi dikkat çekicidir. Bu kapsamda Türkiye Yemen’deki sorunların aşılması için kurulan Yemen’in Dostları grubuna katılmış ve bu kapsamda Yemen sorununun çözülmesinde uluslararası bir çaba harcamaya başlamıştır Nitekim Haziran 2010’da Abdullah Gül tarafından ulusal birlik günü münasebetiyle Yemen Cumhurbaşkanı’na gönderilen resmi mektupta Türkiye’nin her zaman Yemen’in istikrarı, ulusal bütünlüğü ve güvenliğine verdiği önemi vurgulamış ve bundan sonra da Ankara’nın kardeş olarak tanımladıkları Yemenlilerin yanında olacağını ifade etmiştir.10 Türkiye ile Yemen Arasındaki Toplumsal ve Ticari İlişkiler Türkiye ile Yemen arasındaki hükümet düzeyindeki ilişkilerin son dönemde hızlı bir şekilde gelişme göstermesine paralel olarak toplumsal düzeydeki ilişkilerin seyri de değişmeye başlamıştır. Türkiye ile Yemen arasındaki toplumsal düzeydeki ilişkiler ekonomik, ticari ve eğitim alanında kendisini göstermektedir. İki ülke arasındaki toplumsal ilişkiler karşılıklı ziyaretlerin ötesinde sağlık ve eğitim alanındaki iş birliğiyle de oldukça önemli bir aşamaya gelmiştir. Haziran 2010 tarihinde gerçekleştirilen Türkiye-Yemen Ortak Komite 5. dönem toplantısında bir yandan turizm alanında iş birliği uygulama protokolü imzalanırken diğer yandan da Yemen tarafının talep ettiği üniversite ve üstü eğitimi ile ilgili burslardaki kontenjan artırımı talebi de olumlu şekilde karşılanmıştır.

Ankara’daki görüşmelere Yemen tarafını temsilen katılan Yemen Sanayi ve Ticaret Bakanı Yahya El Mütevekkil ise Türkiye ile Yemen arasında imzalanan turizm alanındaki iş birliğinin ötesinde ticaret alanında iş birliğinin geliştirilmesine dönük bir takım taslakların hazırlandığına dikkat çekmiştir. Bu görüşmelerin sonucunda çok önemli noktalara gelindiğini belirten Mütevekkil “İki devlet arasında ekonomi ve ticari ilişkilerin temelini belirlemiş olduk. Temennimiz bu sene bitmeden iki ülke arasında iş konseyi kurulması. Bu konsey iki ülke ilişkilerinin lokomotifi olacaktır’’ ifadelerini kullanmıştır. Nitekim 25 Kasım 2010’da Başbakan Yardımcısı Arınç’la bir görüşme gerçekleştiren Yemen’in Ankara Büyükelçisi bir kez daha ticaret, yatırımlar ve turizm alanındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesi isteklerini ifade etmiştir. Esasında İş Konseyi’nin kurulmasına dönük mutabakat zaptının 2009 yılında imzalanmış ve Türk tarafının 2010 yılında Sadık Yıldız’ı kurucu başkan olarak atamış olmasına karşın Yemen tarafında henüz bir başkan atanmamış olmasından kaynaklanan bir gecikme yaşanmaktadır. Nitekim Yemen Büyükelçisi’nin dikkat çektiği üzere iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin istenilen düzeyde olmadığı görülmektedir. Türk-Yemen İş Konseyi Kurucu Başkanı Sadık Yıldız’a göre Türkiye ile Yemen arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri geliştirmek amacıyla iki ülke arasında 2009 yılında Türkiye-Yemen İş Konseyi kuruldu. Mevcut ikili ekonomik ilişkilere bakıldığında ikili ticaretin yetersiz olduğunu ifade eden Yıldız, Türkiye’nin Yemen’e ihracatın 2008 yılı sonu itibariyle 353 milyon dolar iken 2009 yılında bu rakamın ancak 379 milyon dolara yükseldiğini ifade etmiştir. Yemen’den yapılan ithalat ise 2008 yılı sonu itibariyle 703 bin dolar iken bu rakam 2009 yılında 310 bin dolara düşmüştür. İki ülke arasındaki toplam ticaret hacmi ise 2007 yılından beri sürekli olarak artmaktadır. 2007’de 274 milyon dolar, 2008’de 354 milyon dolar, 2009 yılında ise 379 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Türkiye ile Yemen arasındaki ticari ilişkilerin artırılmasına dönük olarak bir “Serbest Ticaret Anlaşması”nın yapılması gündeme gelmektedir. Ancak bu konudaki çalışmaların sürdüğünü ifade etmek gerekir. Yıldız’a göre 2010’un Mayıs ve Haziran ayları içinde Yemen’den İstanbul ve Ankara’ya 4 ayrı heyet ziyaret ederek ticari iş birliğinin geliştirilmesi yönünde görüşmelerde bulunmuşlardır. Yıldız, Haziran ayı itibariyle Yemen’de faaliyet gösteren 9 Türk şirketinin bulunduğunu ancak bu sayının bölgeye gidecek olan yeni firmalarla kısa sürede artacağına inandığını ifade etmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) ve İstanbul Ticaret Odası iş birliğiyle 16 Haziran 2010 tarihinde İstanbul’da düzenlenen Türkiye-Yemen Forumu, iki ülke ilişkilerinin bir kez daha güçlü bir şekilde gündeme gelmesini sağlamıştır. Türkiye-Yemen Forumu’nun en önemli amaçlarından biri Türkiye ile Yemen arasındaki ilişkilerin toplumsal ve akademik ayağının da güçlendirilmesine katkı sağlamak iken bir diğer amacı da Yemen’deki farklı gruplar arasındaki diyalog çabalarını desteklemek olmuştur. Nitekim Forumun düzenlendiği günlerde aynı zamanda 2007 yılında tesis edilen Türk-Arap İş Birliği Forumu (TAF) Dışişleri Bakanları Üçüncü Toplantısı için İstanbul bulunan Yemen Dışişleri Bakan Yardımcısının da katılması dikkat çekicidir. Türkiye-Yemen Forumu’na Yemen tarafından verilen resmi desteğin yanı sıra akademisyen ve sivil toplum liderlerinden de önemli bir katılım olmuştu. Yemenli katılımcılar arasında eski Yemen Cumhurbaşkanlarından Abdurrahman el Iryani’nin yeğeni ve aynı zamanda Arap Kadınlar Birliği Genel Sekreteri görevini yürüten Remzia Abbas Al Eryani, Sana Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Amat Alrauf Hussein Mohammed Al Sharki, Medya Kadın Forumu Başkanı Sayın Rahma Hugaira, Sana Üniversitesi Sanat ve Beseri Bilimler Fakültesi Dekanı Sayın Hamid al Awadhi, Yemen Kamuoyu Arastırma Merkezi Baskanı Sayın Hafez Al Bukari, Thamar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Amin A. Al Hemiari, St. Andrews Üniversitesi Ögretim Üyesi Dr. Khaled Fattah yer almıştır.20 Türkiye-Yemen Forumu’nun açılış oturumu için bir mesaj gönderen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İstanbul’da düzenlenen Türkiye-Yemen Forumu’na büyük bir önem verdiğini ve iki ülke arasındaki iş birliğinin geliştirilmesini güçlü bir şekilde desteklediğini ifade etmiştir. Cumhurbaşkanı Gül’ün mesajında, kısa bir süre içerisinde Yemen Cumhurbaşkanı Abdullah Salih’in davetlisi olarak Yemen’e yapacağı ziyaretini oldukça önemli gördüğünü ifade etmiştir.

Yemen Büyükelçisi Nuriye Hamami ise Türkiye’nin Ortadoğu’da oynadığı yapıcı rolden duyduğu memnuniyeti belirttikten sonra Türkiye’nin hem Yemenin Dostları Grubuna verdiği uluslararası destekten hem de Yemen’in istikrarına özel olarak sunduğu katkılardan dolayı duyduğu memnuniyeti ifade etmiştir. İki ülke arasındaki köklü ilişkilere değinen Büyükelçi Al-Hamami, Türkiye ile Yemen arasındaki ticaret hacminin yeni yatırımlarla artmasını temenni ettiklerini belirtikten sonra, özellikle toplumsal düzeydeki ilişkilerin güçlendirilmesi için akademik, kültürel ve medya alanında ortak çalışmaların yapılmasının önemini vurgulamıştı. Türkiye ile Yemen arasındaki ilişkilerde dikkat çeken bir diğer olguda Yemenli diplomatların Türkiye ile ilişkilere bakışıdır. Bu kapsamda İstanbul’daki Yemen forumuna katılan Yemen Dışişleri Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ali Musenna, Türkiye’nin Yemen’le ilişkilerini geliştirme çabalarını desteklediklerini ifade ettikten sonra özellikle uluslararası alanda Türkiye’nin Yemen’in istikrarına verdiği desteği dile getirmesi dikkat çekicidir. Yemen Cumhuriyeti Dışişleri Bakan Yardımcısı Dr. Ali Musenna ayrıca Türkiye’yi demokratik ve modern yapısı, İslamiyeti çağdaş bir şekilde yaşaması, gelişmiş sanayisi ile örnek ülke olarak gördüklerini, Türkiye’nin dış politikadaki başarısının da Arap dünyası tarafından büyük bir takdirle takip edildiğini belirtmiştir. Bu bağlamda Yemen’deki Türkiye algısının birçok toplumsal unsurda kendisini farklı bir şekilde gösterdiğini belirtmek gerekir. Konuya daha detaylı bakmakta yarar vardır.

Yemen’deki Türkiye Algısı

Yemenlilerin Türkiye algısını besleyen oldukça farklı unsurların olduğunu belirtmek gerekir. Bu kapsamda Osmanlı dönemi, İmam Yahya dönemi ve son olarak 2003 Irak Savaşı sonrası Türkiye’nin Ortadoğu politikasının Yemenlilerin Türkiye algısının oluşmasında önemli bir rol oynadığını belirtmek gerekir. Osmanlı dönemine ilişkin olarak Yemenlilerin arasında birbiriyle farklılaşan bir algıya sahip oldukları görülmektedir. Sayın Iryani’ye göre Osmanlı İmparatorluğu Yemen’deki denetimi bu toprakları ve Mekke ile Medine gibi kutsal bölgeleri Avrupalı sömürgecilere karşı korumak içindi. Aynı şekilde Al Sharki de Osmanlı dönemine ilişkin ilginç detaylar üzerinde durmaktadır. Yemenlilerin Osmanlının Yemen’deki varlığına İngilizce işgal anlamına gelen “occupation” olarak kullanmadıklarını bu kavram yerine varlığı anlamına gelen “Presence” kavramıyla ifade ettiklerini belirtmektedir. Nitekim Osmanlı dönemine ilişkin olarak da Yemenliler Arapça “Ihtilal al Ottoman” değil de “Vucud el-Ottoman’ kavramlarını kullandıkları belirtilmektedir. Söz konusu kavramları İngilizceye çevirdiğimizde ise işgal kelimesi yerine varlık kelimesini kullanmak daha doğru bir tercüme olmaktadır. Bu bağlamda bir kez daha dönemin Dışişleri Bakanı Babacan’ın Yemen ziyaretini irdelemekte yarar vardır.

Yukarıda da vurgulandığı üzere söz konusu ziyarette Yemenliler Babacan’ı eski Osmanlı valilerini karşılarken düzenledikleri protokol ve heyecanla karşılama yoluna gitmişlerdir. Schleifer’de vurguladığı üzere, törende karşılayan gruplar içinde önemli kabile reislerinin de bulunması dikkat çekicidir. Yemen’deki Osmanlı algısı ile diğer Arap ülkelerindeki algının birbirinden farklı olduğunu bir kez daha belirtmek gerekir. Elbette bunun birçok nedeni bulunmaktadır. Osmanlı dönemi bir yanıyla çatışmacı iken bir diğer yanıyla da uzlaşmacı ve iş birliği dönemi olarak ele alınmalıdır. Birçok yazar Osmanlı-Arap ilişkilerini ele alırken ağırlıklı olarak çatışmacı dönemlere vurgu yapmaktadır. Oysa Yemen tarihinde de görüldüğü üzere taraflar çatışmadan ziyade iş birliği içinde hareket etmişlerdir. I. Dünya savaşında hem Osmanlı askerleri hem de Imam Yahya’ya bağlı gruplardan çok sayıda insan, İngilizlerle yapılan savaşta aynı cephede yaşamlarını yitirmişlerdir. Osmanlı sonrası dönemde Ragıp Bey gibi bürokratların Yemen’de önemli mevkilere gelişi Yemenliler açısından bir sorun teşkil etmediği gibi bu şahsiyetler Yemen’in önemli değerleri olarak görülmektedirler. Nitekim Yemen’deki demokratikleşme süreci üzerinde duran Yemenlilerin bir kısmının bunun Osmanlı döneminden itibaren başlatılması gerektiğini ileri sürmesi dikkat çekicidir. Bu bağlamda Osmanlı hâkimiyetindeki dönemini Yemen’in kalkınma döneminin başlangıcı olduğunu ifade eden Iryani’e göre Yemen’deki parlamento sistemi de Osmanlı döneminden kalmadır. Osmanlı döneminde Yemen’in bir vilayet olarak parlamentoda temsil edildiğine dikkat çeken Iryani ayrıca her vilayette yönetim meclislerinin oluşturularak yerel unsurların siyasal sürece katılımın sağlandığını belirtmektedir. Akşam gazetesi yazarlarından Senay Yıldız da Yemen’deki araştırmasında sözkonusu olguya dikkat çekmektedir. İman Üniversitesi dahil olmak üzere birçok yerde araştırma yapma imkanı bulan Yıldız’a göre Yemenliler Osmanlı dönemine işgal altındaki bir dönem olarak bakmamaktadırlar. Osmanlı tarihini olumlu yaklaşan Yemenlilerin aynı zamanda güncel olarak da Türkiye’deki politik süreci yakından takip ettiklerini ifade etmektedir. Yemen sokaklarında bir bayan olmasına karşın çok rahat araştırma yapabildiğini ve Yemenlilerin kendilerine çok yardımcı olduğunu araştırma yazısında ortaya koymaktadır. Bu noktada Yemen Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali Musenna’nın Yemen’in en az üç yönden Türkiye’yi örnek alması gerektiğine dikkat çekmektedir.

Dr. Ali Musenna’a göre Türkiye, siyasi yönlerde ve demokratik gelişim konusunda Arap ülkelerinden ileridedir. Bunun yanı sıra, çağıyla uyumu yakalamış bir İslam ülkesi olarak, İslami modernleşme karşıtı bir pozisyonda görmek isteyenlerin yanıldığını gösteren bir örnek olarak da uluslararası toplumun gözlemleyebildiği bir ülkedir. Dr. Musenna’a göre Türkiye’nin örnek olduğu ikinci bir alan da sanayi alanında gösterdiği gelişmelerdir. Bu örnek gelişme, kalkınma ve çağdaş bir model ortaya koymaktadır. Musenna Arapların ve Müslüman ülkelerinde Türkiye’nin ortaya koyduğu bu örnek üzerinde önemle durmaları gerektiğini ifade etmektedir. Yemenliler açısından Türkiye’nin örnek teşkil ettiği üçüncü konu ise Türk Dışişleri’nin uluslararası alanda izlediği siyasettir. Türkiye’nin uluslararası toplumla kurduğu ilişki sayesinde Batı ile Doğu arasında olumlu bir köprü oluşturmayı başardığını ifade eden Musenna’a göre Türkiye’nin dış politikası Arap dünyası tarafından saygı ile karşılanmaktadır. Dr. Khaled Fattah ise Yemenlilerin Türkiye algısına oldukça farklı bir şekilde yaklaşmaktadır. Türkiye’nin Arap ve İslam alemi açısında önemsenen bir ülke haline geldiğini ifade eden Fattah’a göre son dönemlerde Türk dizilerinin Yemen dahil Arap dünyasında gösterime girmesi bu halkların Türkiye bakışını ciddi şekilde etkilemiştir. Türkiye’nin Yemenlilerin gözünde modern ve gelişmiş bir ülke olarak algılandığını ifade eden Fattah’a göre Türk dış politikasının Filistin ve Irak sorununda izlediği siyaset Yemenliler tarafından dikkatle takip edilmiştir. Türk dış politikasında son dönemdeki Yemenli aydınların bakışlarını Türkiye’ye çevirmesinde oldukça önemli bir rol oynadığını ifade edilmektedir. Tüm bunların üstüne 2010 yılı içerisinde Thamar Üniversite tarafından üniversite personeli ve öğrencilerini kapsayan ve Türkiye’nin dış politikası ve Türkiye’nin uluslararası ilişkilerdeki rolünün nasıl algısına dönük yapılan anket çalışmasına yer vermek yerinde olacaktır. Anket çalışması toplam 13 bay 3 bayan 16 öğretim üyesi, 30 bay ve 8 bayan toplam 38 üniversite idari personeli ile 104 bay ile 42 bayan 146 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Anket 2010 Haziranında tamamlanmış olup İstanbul’da düzenlenen Yemen Forumu’nda sunulmuştur. Anket sonuçlarına bakıldığında ankete katılanların yüzde 79.5’inin Türkiye’nin Ortadoğu’nun barış ve istikrarı üzerinde önemli bir rol oynayabileceği  düşündüğü ortaya koymaktadır. Bu çerçevede Yemenlilerin Türkiye’nin Ortadoğu’nun istikrarına ve barışına önemli bir katkı sağlayabileceğine inanmaktadır. Çalışmaya katılanlardan yüzde 70’i de Ortadoğu’da izlenen yeni Türk dış politikasının Ortadoğu’nun yararına olduğunu belirtmektedir.

 Bu noktada dikkat çeken bir diğer olgu ise çalışmaya katılan 13 üniversite profesörlerinden 12’sinin Türkiye’nin Ortadoğu politikasını olumlu değerlendirmesi olmuştur. Dolayısıyla Türkiye’nin komşularıyla ilişkilerine yönelik olarak da ankete katılanlardan yüzde 83.5’inin ise komşularla yürütülen ilişkilerden memnun olduğunu göstermektedir. Bir anlamda komşularla sıfır sorun hedefi altında yürütülen politika Yemen kamuoyu üzerinde etkili bir kabul görmektedir. Ayrıca çalışmaya katılanlardan yüzde 66.5’i de Türkiye’nin Ortadoğu ülkeleri arasında var olan sorunların çözümünde etkili bir rol oynayacağını ifade etmiştir. Bu çerçevede Türkiye’nin dile getirdiği arabulucu rolünün Yemenliler tarafından kabul görüldüğüne işaret etmek gerekir. Diğer yandan anket çalışması Yemenlilerin Türkiye’nin ekonomik olarak Ortadoğu’da daha aktif bir rol oynayabileceğine inandığını gösterirken bunlardan yüzde 9’u ise Türkiye’nin kültürel düzeyde de Ortadoğu’da rol alabileceğine dikkat çekmektedir. Anket çalışmasına katılan öğrenci, öğretim üyesi ve idari personelin önemli bir kısmı Türkiye ile Yemen arasındaki ilişkiler her alanda geliştirilmesini desteklediklerini ifade etmektedir. Ayrıca anket çalışmasına katılanların önemli bir kısmı da Türkiye’nin Batı’ya karşı dengeleyici bir ülke olarak öne çıkmasını istedikleri görülmektedir. Ankette Türkiye’nin Batı ile ilişkileri ile ilgili sorulara verilen yanıtlarda dikkat çekicidir. Ankete katılanların yaklaşık yüzde 64’ü, yeni diye tanımladıkları Türk dış politikasının Türkiye’nin Batı ile olan ilişkilerine negatif bir etkisinin olmayacağını ifade etmiştir. Katılımcıların yaklaşık yüzde 46’sı ise Batı ile iyi ilişkilere sahip bir Türkiye’nin Ortadoğu ülkelerinin istikrar ve barışına olumlu katkı yapacağına inanmaktadır. Türkiye’nin Filistin politikasına verilen destek ise ankette yaklaşık yüzde 83 çıkmaktadır. Ankete katılanlardan yüzde 85.5’i, Türkiye ile Yemen arasında özellikle ekonomik, eğitim ve kültürel iş birliğinin geliştirilmesini desteklemektedir.30

Sonuç

1990 sonrası dönemde Türkiye-Yemen ilişkileri hızlı bir şekilde gelişme göstermektedir. Yemen politikasında önemli konumlar elde etmiş eski Cumhurbaşkanın yeğeni Iryani’ye göre Türkiye ile Yemen arasında kültürel düzeyden mimari konulara kadar ciddi benzerlikler bulunmaktadır. Tüm bunlara rağmen ilişkilerin yaklaşık 80 yıl boyunca ciddi bir ilerleme göstermemesini her iki ülkenin karşı karşıya kaldığı bölgesel ve küresel sorunları dikkate alarak düşünmek gerekir. Nitekim 1990 sonrası uluslararası sistemde ve bölgesel güvenlik algılamalarında yaşanan değişimin de etkisiyle, Türk-Yemen ilişkileri arasındaki diplomatik ilişkiler olumlu yönde gelişmeye ve hatta ivme kazanmaya başlamıştır. Türk okullarının açılması, karşılıklı ziyaretler ve son olarak da ekonomik ilişkilerde ve ticaret hacminde de önemli iş birliği alanları yaratılmaya başlanmıştır. Tüm bu iş birliği sürecini karşılıklı saygı ve ortak çıkarların geliştirilmesi temelinde sürdürülen diyalogun bir sonucu olarak görmek gerekir. Sonuç olarak iki ülke arasındaki ilişkilerin kısa sürede daha da güçlenerek gelişeceği ileri sürülebilir.

 

Kanakça

1 Yemen Observer Newspaper, “ Business Cooperation Tops Yemeni-Turkish Dialogue”, 27.10.2005

2 Official Web Site of President Ali Abdullah Saleh, “Yemen, Turkey review last developments in Iraq”, 25.02.2008 http://www.presidentsaleh.gov.ye/shownews.php?lng=en&_nsid=6095&_newstitle=turkey

3 Official Web Site of President Ali Abdullah Saleh, “Yemen backs Turkey to get permanent seat on UN security
council”, 25.02.2008, http://www.presidentsaleh.gov.ye/shownews.php?lng=en&_nsid=6097&_newstitle=turkey

4 Bkz., T.C. Resmi Gazete, “Türkiye-Yemen Karma Komitesi Üçüncü Dönem Toplantısı Protokolü” 15 Şubat 2008,
Sayı : 26788, Karar Sayısı : 2008/13219

5 Yigal Schleifer, “The Ottoman Revival: Turkish nationalism goes back to the future”, Foreign Policy, 15 April 2009,
http://www.foreignpolicy.com/articles/2009/04/15/the_ottoman_revival

6 Official Web Site of President Ali Abdullah Saleh, “President Saleh receives Turkish senior official”, 05.03.2009,
http://www.presidentsaleh.gov.ye/shownews.php?lng=en&_nsid=7017&_newstitle=turkey

7 Yemen’de Son Aylarda Meydana Gelen Şiddet Olayları Hk Dışişleri Bakanlığı Açıklaması, No:97, 18 Haziran 2009.

8 Official Web Site of President Ali Abdullah Saleh, “Saleh receives phone call from Turkish president”, 07.09.2009,
http://www.presidentsaleh.gov.ye/shownews.php?lng=en&_nsid=7636&_newstitle=turkey

9 Yemen’deki Gelişmeler Hk Dışişleri Bakanlığı Açıklaması, No: 166, 23 Eylül 2009

10 Official Web Site of President Ali Abdullah Saleh, “Turkish president congratulates Saleh on Unification Day”, 01.06.2010, http://www.presidentsaleh.gov.ye/shownews.php?lng=en&_nsid=8362&_newstitle=turkey

11 Finans Gündem, “Yemen ile turizm protokolü imzalandı”, 09.06.2010, http://www.finansgundem.com/haber/
Yemen-ile-turizm-protokolu-imzalandi/27964

12 TRT Haber, “Türkiye-Yemen Ortak Komite Toplantısı”, 08.06.2010, http://www.trt.net.tr/trtavaz/turkiye-yemenortak
komite-toplantisi–haber-detay,tr,5957b164-5062-408b-b2d7-1bc2c8630ac3.aspx

13 Saudi News, “Yemen, Turkey review bilateral relations”, Nov 25, 2010, http://www.saudinewstoday.com/article/
38986__Yemen,+Turkey+review+bilateral+relations

14 M. Sadık Yıldız, “Yemen’le Ekonomik İşbirliği İmkanları”, Türkiye-Yemen Forumu, İstanbul Ticaret Merkezi, İstanbul,

16 Haziran 2010, http://www.orsam.org.tr/tr/trUploads/Etkinlikler/Dosyalar/2010624_orsam.yemen.forum112.
pdf

15 Zaman Gazetesi, “Yemen’de hangi sektöre yatırım yaparsanız yapın lider olursunuz”, 06.07.2010, http://www.
zaman.com.tr/haber.do?haberno=1003082&title=yemende-hangi-sektore-yatirim-yaparsaniz-yapin-liderolursunuz

16 Bkz., TUSKON, “Yemen’e Ticaret Ve Yatırım Heyeti Düzenlendi”, http://www.tuskon.org/icerik/haber_detay.
php?id=796

17 Daha detaylı bilgi için bzk., http://www.tissenior.org/

18 Türkiye Büyük Millet Meclisi Resmi İnternet Sitesi, “TBMM Başkanı Toptan Yemen’de”, 04 Mart 2009, http://www.
tbmm.gov.tr/develop/owa/haber_portal.aciklama?p1=84304, (e.t.. 06.10.2009)

19 Tarım Haber, “Tuskon Üyesi Nikita Tarım, Yemene 1 Milyon Dolarlık İhracat Yapacak”, 05.03.2010, http://www.
tarim.com.tr/haber/haberdetay.asp?ID=10489

20 Katılımcılar hakkında bkz., I. Türkiye-Yemen Forumu, İstanbul Ticaret Merkezi, İstanbul, 16 Haziran 2010, http://
www.orsam.org.tr/tr/trUploads/Etkinlikler/Dosyalar/2010624_orsam.yemen.forum112.pdf

21 Veysel Ayhan, “Dışişleri Bakanlığı, ORSAM ve İTO İşbirliğiyle I. Türkiye-Yemen Forumu Yapıldı”, ORSAM Dış Politika
Analizi, 24 Haziran 2010, http://www.orsam.org.tr/tr/etkinlikgoster.aspx?ID=172

22 Remzia Abbas Al Eryani, “Türkiye-Yemen İlişkileri: Kazanımlar ve İşbirliğiyle Dolu Bir Yürüyüş”, I. Türkiye-Yemen
Forumu, İstanbul Ticaret Merkezi, İstanbul, 16 Haziran 2010

23 Al Sharki, loc. cit.

24 Iryani, loc. cit.

25 Söz konusu yazı dizisine Akşam Gazetesi’nin 25 Ocak-29 Ocak 2010 tarihli baskılarından ulaşabilirsiniz.

26 Ali Musenna, “Kapanış Değerlendirmesi”, I. Türkiye-Yemen Forumu, İstanbul Ticaret Merkezi, İstanbul, 16 Haziran
2010

27 Mülakat, Khaled Fattah, 16.06.2010, İstanbul.

28 Anket çalışması Thamar Üniversitesi Rektörlüğü ile Khalil S. Al-Wagih tarafından gerçekleştirilmiştir. Anket sonuçları
I. Türkiye Yemen Forumunda Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Amin A. Al Hemiari tarafından sunulmuştur. ORSAM
tarafından hazırlanan I. Türkiye-Yemen Forumu Bildiri Metinlerinde tüm anket sorularına ve sonuçlarına ulaşılacaktır.

29 Amin A. Al Hemiari-Khalil S. Al-Wagih, “Yemen’s view concerning Turkey’s role in the Middle East”, The
First Turkey-Yemen Forum, İstanbul Ticaret Merkezi, İstanbul, June 16, 2010.

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Yapay Zeka Diplomasisi: AI Diplomasisinin Yükselen Çağı

The Emerging Age of AI Diplomacy To compete with China,...

Kolektif Kimlik Bağlamında Sosyal Bütünleşme: Gezi Parkı Olaylarından Bir Perspektif

Fazilet Bektaş Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Özet Bu çalışma, uluslararası alan...

Teknolojinin İpek Yolu: Otoriterleşme ve Çin’den Dünyaya Uzanan Dijital Otoriteryanizm

Nazlı Derin Yolcu Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Özet Dünyada geçmişten günümüze...

Arap Baharı ve Demokratikleşme: Tunus ve Mısır’da Sivil Toplumun Karşılaştırmalı Rolü

Ayça Özalp  Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Giriş Demokratikleşme ve sivil toplum...